Şimdi bu da ilerisi için bir anı olarak defterimize eklensin istiyorum. Geçmişte kaldığı için de tebessümle bahsediyorum.
Benim küçük adamım bir süredir öksürükle mücadele edip duruyordu. Gittiğimiz doktorlar da her seferinde iltihabı geçirmeye yönelik antibiyotik tedavisi veriyorlardı. Üzülerek de olsa kullanmak durumundaydık. Kullandık kullanmasına ama neyi kullandıysak da öksürüğe çözüm bulamadık.
Bir akşam oğlumuzun uyuduğu saatlerde odasındaki nefesinin kokusu olaya farklı açıdan bakmak için bir miyat oldu sanki eşimle benim için. Yeni nesil teknoloji aracılığıyla hemen ufak çaplı web araştırması yaptık. Bir de kbb uzmanı görsün istedik evladımızı. İyi ki de demişiz.
Daha önce gittiğimiz çocuk doktorları uzmanlık alanlarına girmediğinden olsa gerek, oğlumuzun öksürüğünün, ağız kokusunun, boğaz enfeksiyonunun sebebini görememişler. Kbb uzmanı doktorumuz oğlumuzu muayene ettikten sonra hemen teşhisi koyabildi ve zaman kaybetmeden tedavi sürecine başladık. Yukarıda saydığım rahatsızlıklarımızın tek bir sebebi varmış. O da oğlumuzun geniz etinin olması gerekenden büyük olmasıymış.
Önce kısa süreli bir antibiyotik tedavisi uygulandı. Kullandığımız antibiyotik iltihapları yeterince gideremeyince geriye tek çözüm yolu kalıyordu. O da ameliyat. Bir hafta kadar düşündük eşimle, 3 yaş civarındaki miniğimizin bıçak altına yatacak olması ürküttü haliyle bizi. Ancak her gece öksürerek uyanan, burnu sürekli akan, nefesş sürekli kokan oğlumuzu gördükçe başka çare olmadığına kendimizi de inandırdık.
10 Mart perşembe günü saat 10:00 için doktorumuzdan randevumuzu aldık.
Ameliyat günü erken saatte hastanedeydik. Son kontroller yapıldı ve saatimiz geldi. Oğlumuza ameliyatı her ne kadar önceden izah etmiş olsak da gerildi tabi sürekli hemşirelerle, doktorlarla birarada olunca. Anestezi uzmanının verdiği narkozun etkisiyle oğlumun bir anda sesi kesilince, karşımdaki görüntü yüreğimi sızlattı doğrusu.
Doktorumuzun tıpkı anlattığı gibi toplamda 45 dk sürdü operasyon. Buna hastanın bayıltılması, ayıtılması dahil elbette. Doktorumuz 15 dk içinde ameliyathaneden çıkıp ameliyatın başarılı geçtiği bilgisini vermişti. İçimiz rahat bir şekilde oğlumuzun odasına çıkarılmasını bekledik. Ameliyathaneden çıkarken ayılmaya çalışıyordu. Girmeden önce söylediği son cümlelerini tekrarlıyordu.
Ayılıp kendine gelmesi neredeyse 1 saat sürdü. O süre içinde anne babası olarak biz ve bizi bu günümüzde yalnız bırakmayan düşünceli arkadaşlarımız totalde 4 kişi zor zaptettik Barbaros'u. Narkoz nasıl bir uyuşturucu maddeyse, vücudu terketmesi epeyce zor oldu.
Zorlu geçen o bir saatlik süreden sonra uzun düre direnen vücudu yenik düştü küçük adamımızın ve 1,5 saat kadar uyudu.
Uyandığında ilk cümlesi artık hastaneden çıkmak istediği oldu. İlk yemeği ılık bir çorbaydı. Saat 4 civarıydı ki doktorumuz kontrole geldi son kez. Artık taburcu olabileceğimizi söyledi. Babamız çıkış işlemlerini yaptıktan sonra mutlu bir şekilde hastaneden ayrıldık.
Barbaros o günü ve sonraki günleri sanki hiç operasyon geçirmemiş gibi geçirdi. Öksürüğü, ağız kokusu ve burun akıntısı geçti.
Şimdi eskisinden çok daha iyi. Allah amansız hastalık vermesin, sağlık 3 yaşında da 73 yaşında da en önemli şey yaşayan her canlı için. Kıymetini bilerek yaşamak lazım.
Herkese sağlık dolu günler diliyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder