Anneyseniz ve bebeğiniz 1,5 yaşına girmiş bulunmaktaysa belki de fazlasını yaşadınız ve yaşıyorsunuz. Anne olmayanlar yukarıda anlattıklarımı bir aşk için yapılabilen veda davranışları olduğunu düşüneceklerdir. Emin olun bu aşktan çok daha öte bir duygu. Mecnunun dağları delmesi kadar efsanevi ama gerçek.
İşe gitmek durumunda olan bir annenin yaşaması zorunlu olan süreçlerden birini yaşıyorum. Oğlumun ağlayan sesi apartmanın koridorlarını inletirken evden çıkıyorum çoğu gün. Ona aklının, mantığının ermesi güç de olsa daha iyi şartlarda yaşayabilmesi için işe gitmem gerektiğini anlatıyorum. Nereye gittiğimi sorduğumda "okul" diyen sesini duyduğumda tatmin olabilme çaresizliğini yaşasam da her gün defalarca anlatıyorum. Geldiğimde yapacaklarımızı anlatıyorum. Daha eve gelmeden birlikte yapabileceklerimizi planlıyorum. Artık buna vicdan azabı mı dersiniz yoksa abartma taze anne bu kadar da duygusal olma mı dersiniz bilemiyorum ama elimde değil ki ben de tıpkı oğlum gibi zorlu bir süreçten geçiyorum bu ara. Ne yapayım, özlüyorum.
Gece gece biraz dramatik bir yazı oldu. İçimi döktüm. Yarın herkese güzel bir gün geçirmek temennisiyle, iyi geceler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder