15 Eylül 2013 Pazar

10. Ayı da Yarıladık..

Zaman su gibi mübarek. Akıp geçiyor gözümüzün önünden de yakalayamıyoruz bile. Daha dün yapamadığı bir çok şeyi yapabilen tontoncuğum bugünlerde özgürleşmenin tadına varmaya başladı bile daha tek başına yürümeden. Canı ne istiyorsa istisnasız yapılacak. Dışarı çıkmak mı istiyor, çıkacaksınız. Camdan mı bakmak istiyor, kucağınıza alıp baktıracaksınız. Çekmeceleri mi karıştıracak, izin vereceksiniz. Yoksa basıyor yaygarayı. İster istemez onu mutsuz etmemek için o an zor da olsa yapacaksınız ne gerekiyorsa. Yoksa gün size de zehir ona da.

Bebeğiniz bu dönemde yeni keşiflere çıkacak. Sizin hareketlerinizi taklit edecek, teşvik edeceksiniz. Size oyun oynayacak arkadaş gözüyle baktığında ne yapıp edip yaratıcı oyunlar bulacaksınız.
Oyuncakları kaldırıp atın bir kenara. İstediği o renkli oyuncaklarla oynamak değil. Sizin kullandığınız her şey oyuncak onun için. Koyun önüne tencereyi, kaşığı, cep telefonunuzu, laptopunuzu. Bakın nasıl da mutlu oluyor.
Bir de karşınıza geçip size bilgiye aç bir şekilde bakması yok mu. İşte bu benim için en keyif verici an. Öğretin etrafınızda, sizde ne varsa. Bırakın keşfetsin burnunu, gözünü, elini. Gösterin abartılı bir şekilde dilinizi. Sallayın sağa sola tuhaf sesler çıkartarak. Nasıl da gülecek. Bir kendi kulağınıza dokunun bir onunkine. Bakın nasıl da elleri uzanacak ikinize birden. Konuşamasa da göstererek anlatacak size tüm bildiklerini.
Evde dolaşırken susmayın. Konuşun, anlatın odaları, eşyaları. Nasıl da bilecek sonra banyonun, salonun yerini.
Sokakta da geveze olun onun yanındayken. Anlatın dükkanların isimlerini, arabaları ve renklerini. Azıcık zaman sonra gurur duyacaksınız kendinizle, bebeğiniz kırmızı araba dediğinizde gözüyle kırmızı arabayı gösterdiğinde.
Öyle ya da böyle kendileri mıknatıs gibi yeni olan her bilgiyi çektikleri için size göre çok da basit olan her şeyi paylaşın cümlelerinizle. 10. 11. derken aylar geçer gider, bebeğiniz öğrendiğiyle yol alır.

Hiç yorum yok: