Bu ara çocuk büyütmenin belki de doğumdan bu yana en zor olduğu dönemlerden birini yaşıyoruz. Belki eskisi gibi gaz sıkıntımız yok, uykusuzluk çekmiyoruz ama kişiliğini oturtma çabasında olan küçük bireyimizle inanılmaz bir mücadelenin içerisinde bulunuyoruz. Gün geliyor inatlaşmasıyla savaşıyoruz gün geliyor sebepsiz yere başlayan ağlama krizlerine engel olamıyoruz. Ben de varım diyen küçük adamımızın isteklerine cevap verip vermemek konusunda müthiş ikilemde kalıyoruz. Öyle ki bardaktan boşanırcasına yağan yağmura rağmen dışarı çıkmak isteyen küçük adama, bunun imkansız olduğunu anlatmak belki de imkansız oluyor. Aynı ana fikri farklı cümlelerle usanmadan sabırla anlatmak zorunda olan 2,5 yıllık annenin sabır taşını çatlatma noktasına getirebilen bir 2,5 yaş çocuğu oluyor.
Gün boyu yemek yemeyen çocuğuna sevdiği türlü türlü yemekleri yapıp önüne koyan anneye " yemiycem" cevabının verilmesi, yemeği hazırlamak için geçen saatler bir yana dursun o incecik bedenin yine aç gezecek olmasının verdiği iç acıtan huzursuzluk yine bir sabır taşını çatlatabilme gücünde olabiliyor.
İsteklerinin karşılanmasını zorunlu kılan çocuk beynine bunun her zaman mümkün olmayacağını öğretebilmek, bir ilkokul öğrencisine integral anlatmak kadar zor geliyor.
Çalışan annesinin sabahları evden çıkarken kıyafetlerine yapışmak ve sinirlenerek nereden öğrendiğini kestiremediğiniz kafa atma, tokat atma gibi hırs barındıran eylemlerine anlayışla karşılık verebilmek de yine büyük sabır ve özveri istiyor.
Çocuk işte deyip de geçmek asla olmuyor. İsteklerinin altında yatan nedeni anlamak gerekiyor. Üzmeden ikna edebilecek sabrı göstermek gerekiyor. Sesini yükseltmeden, kelimeleri itinayla seçerek konuşmak gerekiyor. Birlikte geçirilen vakti doyasıya verim alarak, hasreti gidermeye yönelik olarak sarılarak, koklaşarak geçirmek gerekiyor.
Tüm bunları başarabilen anneler de büyük mücadelenin galibi olarak sendromlu süreci atlatan çocuğuyla sonraki dönemlerinde içten paylaşımlar yapabilen, engellenme karşısında sabredebilen, hırslanıp kolay öfkelenmeyen, anlayışlı çocuğuyla mutlu mesut yaşıyor ve kendisiyle gurur duyuyor.