3 Aralık 2014 Çarşamba

HAYIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIR


2 Yaş Sendromunun anahtar kelimesi: HAYIRRRRRRRRRR


Barbaros yemek yer misin? Hayıııırrr

Barbaros su içer misin ?  Hayıııırrr

Barbaros uyumak ister misin? Hayııırr

Barbaros parka gidelim mi? Hayıırr

Barbaros çikolata yer misin? Hayıır

Barbaros dede gelsin mi ?  Hayııırrr

Barbaros arabalarınla oynayalım mı?  Hayırrrr

Barbaros kitap okumaya ne dersin ?   Hayırrrrr

Barbaros resim yapalım mı? Hayırrr

Ne derseniz diyin, sorunuz evet ya da hayır cevabı verilecek bir soruysa cevabı bellidir. Yukarıda yazdıklarımın çoğunu aslında eğlenceli bir şekilde yapmayı ya da yaptırmayı seviyor fakat 2 yaş döneminin sendromlu dönemine girdiğimizin işareti bu sanırım hep bir inatlaşma ve galip gelme hırsı var küçük beyimizde.
Onun mantıklı bulmadığı hiç bir şey gerçekleşemiyor.
İstemiyorsa ağzına lokma atamıyoruz, kıyafetlerini giydiremiyoruz, altını değiştiremiyoruz, uyutamıyoruz, öpemiyoruz.
Bizden bir şey istediğinde mümkün olduğu kadar kısa zamanda yerine getirmeye çalışıyoruz. Çünkü beyimiz istediği olmadığında çok çabuk sinirleniyor. Sinirlenince de elleri boş durmuyor. Ya elinde bir şey varsa fırlatıveriyor ya da tırnaklarıyla yüzümüzü, kollarımızı çizmeye çalışıyor. Anne- baba olarak eşim ve ben karşısında el pençe divan duruyormuş gibiyiz:))
Aman minik beyimiz mutlu olsun da. Bu şekilde davranmamız onu uysallaştırıyor. Hayır cevabını kabullendiğimizde kendisiyle sanırım gurur bile duyuyor. Bu da kendisinin birey olarak aramızda var olduğunu hissetmesini sağlıyor sanırım.
Çok ısrarcı olduğu fakat gerçekleşmesi imkansız olan durumlarda ise dikkatini başka yöne çevirmeye çalışıyoruz. O arada zaten ne istiyorsa unutuveriyor. Problem de kalmıyor.
Bazen öyle anlar geliyor ki sabrımız taştı taşacak derken bu dönemin geçici olduğunu da eşimle birbirimize sık sık hatırlatıyoruz.
Hem ne kaldı ki değil mi 3 yaşına girmemize.
Kitaplardan okuyup da ümitlendiğim kadarıyla zaten bu dönem geçince çocuklarımızı tahmin etmeyeceğimiz kadar sakinleşmiş ve kendisine hakim olan, ılımlı çocuklar olarak görecekmişiz.
Eeee inşallah hadi hayırlısı diyelim ve noktalayalım  :)


Bu fotoğraf karesinde de bol hayırrrr lı bir günün içinden..
Sahilde yürüyüş sonrası eve dönmek için ikna edemediğimiz oğlumuzu oracıkta bırakıp uzaklaştık, saklandık. Aradan geçen 3dk, 5dk, 10 dk boyunca bizi atamadan civarda turladı. Sonunda kendisine küçük bir arkadaş kedi buldu. Kedinin kendisine fazla yaklaştığını farkedince bizden ayrıldığı yere dönüp, bize seslenmeye karar verdi.






Hiç yorum yok: