Haftasonu Kaçamağı

Bu hafta sonu Ankara daydık eşimle birlikte. Canımız oğlumuzu babaanne ve dedeye emanet ederek düştük yollara. Oğlumuz doğduğundan beri ilk defa 2 gün de olsa geceyi ayrı geçirdik. Ayrılma sırasında sızlayan yüreğimizi dönüşte geçireceğimiz harika vakitlerle şenlendirmek için bu küçük tatili kendimize hediye ettik. Yoğun ev ve iş temposunun stresini atmak için, bu deşarj olma faaliyetine ihtiyacımız vardı. O yüzden cuma günü iş çıkışı hevesle çıktık yola. Akşama Ankara da bizi bekleyen canlarımız vardı. Eşimin kuzeni benimse çocukluktan beridir dostum Naile, -oğlumun Namana sı;). - ve Naile nin kardeşi, canımız Nihan ımız. Buluştuğumuz andan ötesi hep zevkli hep dolu dolu geçti. Her dakikasını dolu değerlendirdiğimiz iki güzel gün geçirdik. Biz bayanlar alışveriş merkezlerinde mağaza mağaza gezerek eğlenirken, eşim de uzun zamandır görüşmediği, üniversiteden arkadaşlarıyla eğlenceli saatler geçirdi. Cumartesi günü akşamın geç saatlerinde eve vardığımızda hepimizin ayaklarına kara sular inmişti. Naile nin yorgunluğumuzu atmamız için demlediği sarı kantaron çayı sayesinde gözlerimiz uykuya yenik düştü. Ertesi sabaha hepimiz uykumuzu almış vaziyette keyifle pazar kahvaltısına oturduk. Eskilerden, yenilerden edilen muhabbetlerle kahvaltı sonrası türk kahvemizi yudumladık ve veda anı geldi çattı. Zaten tatillerde görüşsek de en kısa zamanda tekrar görüşmek üzere vedalaştık. Yollara koyulduk.

      Şimdi yolların tükenmesine 1 saat kala yazıyorum bu satırları. Heyecanla, yolların tükenmesini seyrediyorum. Eşim direksiyon başında, ben kokpilotu harika karadeniz sonbaharının ortasında yollardayız. Oğluma en az bizim kadar iyi bakacağından emin olduğum babaanne ve dedeye doğru gidiyoruz. Oğlumuzun yola çıkmadan siparişini verdiği arabası ve yapıştırmalı kitaplarını gururla teslim ederken bir nebze de olsa ondan ayrı geçirdiğimiz iki günün muhasebesini yapmaktan kurtulacağız. Şimdiden akşamki etkinliklerimiz hazır yani. İki gündür depoladığımız bu pozitif enerji en çoğu oğlumuza olmak üzere tüm sevdiklerimize yansıyacaktır eminim. Böyle ufak kaçamakların ebeveynlerin ruh ve beden sağlığı için çok faydalı olduğunu düşündüğüm için imkanı olanlara tavsiye ederim. Herkese enerjik günler dilerim... 

        AOÇ de kokoreç yerken biz;)

Alışveriş öncesi çaylarımızı yudumlarken..

       Pazar kahvaltısının selfiesi

Kirlenmek Güzeldir;)

Bugün çılgınlar gibi eğlendik yine ana-oğul. Pinterest te çok zaman öbce gördüğüm fakat uygulamak için uygun dönemi beklediğimden sürekli ertelediğim bu oyunu bu akşam oynadık ve yarım saatlik bir zaman dilimini hani hep derler ya en kaliteli şekilde değerlendirmiş olduk.

Bizim gibi daha bir çok anne-oğul eğlensin diye paylaşalım dedik.

Oyunumuz çok basit ki kirletmek zaten çok kolay iş. Sadece parmak boyası gerektiriyor bir miktar. Küvetin içine alıyorsun yavrunu, koyacaksın boyaları da önüne. Sonra da diyeceksin hadi boya duvarları, camları. Zaten bunu evin diğer bölümlerinde yapamadığı için zevkle karalamaya başlayacak yavru işe. Bilimum her köşe boyanacak, eller, yüzler dahil. Bunlar yapılırken de keyiften kahkahalarla gülecek haline küçük yavrunuz. 

Eğer benim oğlum gibi kirden pek hoşlanmıyorsa, boyalar tükenince ardından datemizlik faslı başlayacak. Ee tabi bir yere kadar. Ülkedeki susuzluk problemini dikkate alan anne olaya müdahale edecek ve oğlunu bir güzel boyalardan arındırıp olay mahalinden uzaklaştıracak.

Sonra mı ne olacak, anne kişisi oğlunun üstünü giydirip saçlarını kurutacak. Ardından da olay mahaline dönüp hiç iz bırakmayacak şekilde oyun alanını temizleyecek.

Merak etmeyin, bu anlattıklarımın hepsi hepi topu bir saat sürüyor. Temizlik işi de çok hızlı hallediliyor. Bu parmak boyalar suya oldukça dayanıksız, sizi yormuyor.

Temizleme işini uzun anlattım yanlış anlamayın. Eğlencesi bir çok şeye bedel bir oyun, temizliği yapmasanız da olur. Yeter ki minikleriniz eğlensin, mutlu olsun. Sevgiyle kalın...

2.Yaş Günümüz Kutlu Olsun..;))

En güzel anları birlikte yaşadığımız canımız oğlumuzun 2 yaş doğum gününü kutladık dün tüm gün boyunca. Gündüz annenin arkadaşları ve bazı arkadaşların güzel çocuklarıyla , akşam da babaanne, anneanne, dedeler, dayı ve yengeyle birlikte yoğun ama müthiş eğlenceli bir gün geçirdik oğluşla beraber. 

Partimizi anlamlı kılan tüm sevdiklerimize de buradan teşekkürler..

İşte o güzel anlardan kareler...

Biz partiye hazırızzzz;)

Parti dekorumuz

Arka planımızı böyle fotoğraflarla ve balonlarla donattık

Arkadaşlarla oynamanın tadı bambaşka

Minik yavrular ve anneleri

Oğluş tabağındakileri pek beğenmedi sanırım

İşte pastamız

Günün yıllara kazınacak hatıra pozu

Ve diğeri..

Minikler masanın başında kendi hallerinde

Akşam ki parti başlasın...

Tabi oğluş pastasını üfleyebilirse;))

2 yaş pozumuz..

  

Akşamki partimizin selfiesi..

Magnetli sayılarımız

Saymayı sırasıyla ezbere yapamasa da artık ilk birkaç sayıyı gördüğünde kaç olduğunu söyleyebiliyor. Devamını da öğrenmesi için  değişik bir etkinlik bulmam düşündüm. Aklımda hep buzdolabına yapıştırdığımız reklam magnetlerini değerlendirme fikri vardı. Reklamları söküp yerine kartonlara yazdığım rakamları yerleştirdim. Sonrasında da oyun başladı. Başta söküp çıkarmak cezbedici geldi. Ardından sayıların kendinden çok şekillerinin kimin yaşını gösterdiği. Sıfırdan ona kadar her birini etrafımızdaki kişilerle eşleştirdik. 2 kendisinin yaşı oldu. Bir, Ege kardeşinin yaşı. Sıfır da mesela dayımızın birkaç ay sonra doğacak kızının yaşı oldu. İsimlere atamak daha çok eğlendirdi oğlumu. Hafızasını geliştirebilmesi için de faydası oldu. Birkaç haftadır bu etkinliği yapıyoruz. Ara ara mutfakta anne meşgul olduğu zamanlarda oğlu da magnetlerini bir buzdolabına bir bulaşık makinesine yapıştırıp duruyor. O bu şekilde oyalanırken ben de mutfaktaki işlerimi hallediyorum.