Harf Fişleri ile Öğreniyoruz

Eğitim- öğretim dönemi boyunca ikili eğitim yapan okulumuzda aynı sınıfı paylaştığım arkadaşım birinci sınıfları okutmaktaydı. Okuma- yazma öğrenme sürecinde sürekli görsellik kullanıldığı için zaten hayran kaldığım materyaller içerisinden oğlum iöin en çok dikkatimi çeken okuma fişleri oldu. Her birinin üzerinde harfe uygun nesnelerin, hayvanların, bitkilerin resimleri bulunuyor. Sene başından kafaya koymuştum. Senenin sonunu zor ettim ki arkadaş da işine yaramadığı için sağolsun vermekte sakınca görmedi. Birkaç eksikle beraber 29 harf ve 1 den 20 ye kadar olan sayıların mevcut olduğu kartları getirdim eve. Barbaros zaten resimli herşeye bayılır. Bu aralar konuştuğu kelimeleri komik bulduğumuz için sürekli konuşma eğiliminde olduğunda. Hangi resmi gösteriyorsak kendisi de tekrar ediyor. Bu arada hızlıca da hafızaya atıyor. Neredeyse büyük çoğunluğu ezberinde artık. Arada tekrar olsun diye göz önüne getiriyoruz. Kartları bize kendisi gösteriyor. Eğlenceli iş, öğrettiğinin karşılığını almak.

 

Çoktan İki Kelimeyi Biraraya Getiriyormuşuz;)

Oğluşla doğduğundan beri büyüklerimiz de dahil olmak üzere sürekli konuştuğumuz doğrudur. Hatta anne-baba olarak biz buna doğumdan önce başlamıştık. İyi ki de yapmışız. Oğlumuz şuan telgrafik konuşma evresinde. Yani iki kelimeyi bir arada kullanıyor. Sanırım 1 aydır da bunu beceriyor. Artık bizden birşey istediğinde "anne gel" ya da " baba kalk" diyor. Bu aralar hatta fiilleri yalnız emir verir modda değil de " gelir misin, kalkarmısın" gibi tam yazıldığı gibi söyleyemese de söylemeyi öğrendi. Yalnızca " aç" dediğinde tepki vermediğimizi ya da yüzüne şaşkınca baktığımızı förünce hemen cümleyi baştan alıyor. Mesela " anne kalkar mı" diyor. Bu yeni kurulan kargacık burgacık cümleleri duymak da bizleri mest ediyor. 

Tencereler Kapaklarını Buldu;)

Bu da yine haftasonunu dolu geçirmek aynı zamanda mutfakta işi olan annenin yanından ayrılmak istemeyen oğlunu meşgul etme etkinliği. 

Çıkarın tencereleri meydana, koyun kapaklarını bir kenara, bırakın kapakları koysun uygun yerlerine. Tencerelerden ses geldikçe coşsun, şevke gelsin. Arada alkış tutun becerdikçe de mutlu olsun. Arada çorbanızı da yaparsınız, pasta, böreğinizi de. Hadi kolay gelsin..

Kutu & keçe buluşması

Haftasonu etkinlikle dolu geçiyor. Havayı güzel buldukça geziyoruz. Evde geçirdiğimiz vakitlerde de mümkün olduğunca Barbaros un meşgul olacağı, aynı zamanda da gelişimini destekleyici etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. 

Bu haftasonu ilk etkinliğimiz el becerisini geliştirmeye yönelik oldu. 

Bitmiş yoğurt kovasını güzelce akrilik boya ile boyadım kapağı da dahil. Küçük keçeler kestim bir kenara koydum. Kovanın kapağına da keçelerin geçebileceği büyüklükte delikler açtım. 

Ardından da küçük beyimizi oyunu oynamak amacıyla oyun mahaline aldım. Her delikten sokuşun ardından gelen bravo sesiyle daha fazla gaza gelen beyimiz defalarca keçeleri kutuya doldurdu, boşalttı. Belki bir yarım saat ancak sürdü ama eğlenmesi, başarma hazzını tatması, kendisiyle gurur duyması herşeye bedeldi.

İşte o anlardan birkaç kare;

Hepsini kutuya sokunca kendimizi alkışlıyoruz;)

Küçük bey uyuduğunda kutuyu daha cezbedici hale getirmek için üzerine birkaç süsleme yaptım, böyle oldu işte..